HABER-FOTOĞRAF: YÖRÜNGE
Resmi açılışını cumartesi günü saat 14.00’da gerçekleştirecek olan işletmenin sahibi işadamı Varol Tırpan, “Bir kez tadınca farkı anlayacaksınız” dedi. Kendisi hakkında bilgi veren Tırpan, “Yaklaşık 35 yıldır Çorlu’da Et ve Sakatat üzerine ticaret yapıyorum. Trakya’da, İstanbul’da ve Çorlu’da sakatatçılık da iddialıyım. Benim bütün sülalem, hemen hemen hepimiz bu işi yaparız. Bundan hariç, sucuk ve köfte imalathanem var. Bu işin toptancılığını yaptığımız için işkembe salonu açmak istedim. İyi bir şey, güzel bir yapmak istiyorum. Çorlu da abilerimle beraber Lale Et Ürünleri firmamız var. AKNA adıyla köfte ve sucuk markamız var. Trakya piyasasında dağıtım yapıyoruz. Biz genel de Trakya’nın köylerine dağıtım yapıyoruz. Silivri’de pek sakatat verdiğimiz yer yok. Yakın bir arkadaşımız bu bölgede bu işi yapıyor, etik olarak bizim de burada dağıtım yapmamız uygun olmaz diye düşündük” dedi.‘SİLİVRİ’Yİ ÇOK SEVİYORUM’İşletmesini neden Silivri’ye açtığını anlatan İşadamı Varol Tırpan, “Silivri ile bağlantım. Ben Ortaköy damadıyım, Ortaköylü sayılırım. Silivri’yi seviyorum. Benim yazlığımda burada. Devamlı gidip geliyorum, özellikle balık yemeğe geliyorum. Sahilini çok seviyorum. Çorlu dışında da bir iş yapmak istedim. Mantığıma en yatkın yer olarak sevdiğim Silivri geldi” şeklinde konuştu.
İşadamı Tırpan, konuşmasına şu şekilde devam etti;‘UCUZ ETİN YAHNİSİ YAVAN OLUR’“Biz genel olarak burada çorba ve et ürünleri hizmeti vereceğiz. Burada zamanla markalaşmış mekanlar var. Fiyatlarla oynamak, fiyat rekabeti yapmak benim hiçbir zaman hoşuma gitmeyen bir şey. Bence kalitenle, güler yüzünle, esnaflığınla rekabet yaparsan daha güzel olur. Ucuz etin yahnisi yavan olur derler. Şöyle bir gerçek var, ben bu malın toptancısıyım. Diğer bir firma benim gibi tedarikçiye mal söyler, o onu getirir. Ben ise o malın içerisinden istediğimi seçerim. Malın iyisini ben kendime seçerim. Buna sonuçta çorbaya, köfteye, sucuğa, pirzolaya yansır. Malın iyisini ben seçerim, geri kalan kısım tedarikçilere kalır, bu iş böyledir. İşin raconu budur, herkes önce kendisine iyisini ayırır.‘KALİTEMLE ONLARI YAKALACAĞIM’Ben kimseye bir şey söylemiyorum, diğer arkadaşları da yeremem. Onlar benden önce burada olmakla bir sıfır öndeler. Ben kalitemle onları yakalayacağıma ve geçeceğime inanıyorum. İnsanlar tabi bunu zamanla anlayacak. Tadarak olur bu işler.”‘SİLİVRİ NADİR GÜZELLİKTE BİR İLÇE’Silivri’ye yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Tırpan, “Silivri yatırım yapılmaya değer bir ilçe. Mesela İstanbul’da bana göre en güzel sahil ilçelerinden birisi Silivri. Artı insan mozaiği olarak Türkiye’nin her yöresinden insanın yaşadığı bir ilçe. Bu farklılık Silivri’ye güzellik katıyor. Ben iddia ediyorum, Silivri bu işten civardaki yerlerden nadir güzellikte bir ilçe” dedi.‘İŞKEMBE DE ÇOK DAHA FAZLA İDDİALIYIM’Et ürünlerinde ruhsatlı bir firması oluğunu belirten Tırpan, “Et ürünlerinde benim ruhsatlı bir firmam var Çorlu da. Ben köftede iddialıyım, sucukta iddialıyım ama esas meselemiz işkembe olduğu için bu da hepsinden fazla iddialıyım. Damak lezzetini bilenler, bir kere yediklerinde farkı görürler. Benim kendi malımı övmemle bu iş olmaz. Denemeyle belli olur ve denendiği zamanda fark ortaya çıkar. Mesela her yerde köfte var ama ben buraya gelip, bir satır köfte yemelerini isterim. Bizim kendi spesiyalimiz olan Bahrioğlu spesiyal koyduk adına, onu yemelerini isterim. Gerçekten damak tadından anlayanlar, farkı görecektir” şeklinde konuştu.‘BEN BAHARATIMI KENDİM YAPARIM’Babasının ve babasının dedesinin de mezbahacı olduğunu söyleyen Tırpan, “Ben bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Benim babam da dedem de mezbahacıydı. Benim babam bu işe ilk 1957 yılında başlıyor ama babamın dedesinin de mezbahası vardı. Ben köfte sucuğu yaparken, yaklaşık 3 ay bütün gün baharat denemesi yaptım. Ben baharatımı kendim yaparım. Bir tat yakalamaya çalıştım ve yakaladım sanıyorum çünkü müşterimiz memnun” dedi. 'MEZBAHANIN OLMASI
İLÇEYE HAREKET GETİRİR’Silivri’ye getirilmesi planlanan mezbaha ile ilgili olarak Tırpan, “Entegre bir mezbaha Silivri’ye getirilirse, yararlı olur ve köylü için istihdam olur. Artık bir eskiye dönüş var. Türkiye’de çok büyük firmalar hayvancılığa döndü. Saray Halıları, Koç’lar bu işte Türkiye’nin en büyüklerinden. Mezbahanın olması ilçeye bir hareket getirir. Şuanda en yakın Çatalca’da yapıldı çok büyük bir mezbaha, Hadımköy’de var. Değirmenköy’de ki açılsa güzel olur ama açılmaz orası. Tekirdağ’da var, burada ki mezbaha da benim kuzenimin. Malkara, Keşan, Edirne, Hayrabolu’da da var. Genelde Tekirdağ bölgesinde çok yoğun. Hayvancılıkta pazar olayı çok önemlidir. Trakya’nın en büyük hayvan pazarı Edirne Havsa’dır. Pazar olan yerde, hayvancılık olur. Köylerden, bölgelerden hayvanlar gelir. Hayvan pazarı mezbahanın yanında olursa, kesim olur orası da hareketlenir.
Mezbahanın entegre olması gerekir. Mezbaha kendi bünyesine arıtma tesisi yapmazsa açamazsınız” ifadelerini kullanarak bilgi verdi.
‘MERDİVEN ALTI ÇOK VAR’Denetim noktasında birçok eksiğin olduğunu vurgulayan Tırpan, “Ben ruhsatlı bir firmayım. Merdiven altı bu işi yapan çok insan var. Ben İSO 9000-2000 belgelerim var. Trakya’da işkembe temizleme ruhsatı olan tek firma benim. Et paketleme, parçalama olan yerler var ama işkembe ve kokoreçte temizlemeleri, mezbahalar ve ruhsatı olan firmalara yapmak zorunda. Kanun böyle. Ama şuanda çoğu firma gayri resmi çalışıyor. Ben kişileri şikayet amacıyla kesinlikle söylemiyorum, sadece kanuna açıklık getiriyorum. Mesela bir lokanta herhangi bir kasaptan et alıp, satış yapamaz. Ama tabii şuanda daha geçiş dönemi belki, ülkede bunlara dokunulmuyor. Herkes ruhsatı olan yer ile çalışmak zorunda, hastaneler de dahil” dedi.‘DAMAĞININ TADINA GÜVENEN GELSİN’Tırpan sözlerini şu şekilde sonlandırdı;
“Vatandaşlarımızı damağının tadına güvenenleri bir kez işletmemize çağırıyorum. Damağının tadına güvenenler, bir kez tattıklarında kaliteyi ve farkı anlayacaklardır.”
Resmi açılışını cumartesi günü saat 14.00’da gerçekleştirecek olan işletmenin sahibi işadamı Varol Tırpan, “Bir kez tadınca farkı anlayacaksınız” dedi. Kendisi hakkında bilgi veren Tırpan, “Yaklaşık 35 yıldır Çorlu’da Et ve Sakatat üzerine ticaret yapıyorum. Trakya’da, İstanbul’da ve Çorlu’da sakatatçılık da iddialıyım. Benim bütün sülalem, hemen hemen hepimiz bu işi yaparız. Bundan hariç, sucuk ve köfte imalathanem var. Bu işin toptancılığını yaptığımız için işkembe salonu açmak istedim. İyi bir şey, güzel bir yapmak istiyorum. Çorlu da abilerimle beraber Lale Et Ürünleri firmamız var. AKNA adıyla köfte ve sucuk markamız var. Trakya piyasasında dağıtım yapıyoruz. Biz genel de Trakya’nın köylerine dağıtım yapıyoruz. Silivri’de pek sakatat verdiğimiz yer yok. Yakın bir arkadaşımız bu bölgede bu işi yapıyor, etik olarak bizim de burada dağıtım yapmamız uygun olmaz diye düşündük” dedi.‘SİLİVRİ’Yİ ÇOK SEVİYORUM’İşletmesini neden Silivri’ye açtığını anlatan İşadamı Varol Tırpan, “Silivri ile bağlantım. Ben Ortaköy damadıyım, Ortaköylü sayılırım. Silivri’yi seviyorum. Benim yazlığımda burada. Devamlı gidip geliyorum, özellikle balık yemeğe geliyorum. Sahilini çok seviyorum. Çorlu dışında da bir iş yapmak istedim. Mantığıma en yatkın yer olarak sevdiğim Silivri geldi” şeklinde konuştu.
İşadamı Tırpan, konuşmasına şu şekilde devam etti;‘UCUZ ETİN YAHNİSİ YAVAN OLUR’“Biz genel olarak burada çorba ve et ürünleri hizmeti vereceğiz. Burada zamanla markalaşmış mekanlar var. Fiyatlarla oynamak, fiyat rekabeti yapmak benim hiçbir zaman hoşuma gitmeyen bir şey. Bence kalitenle, güler yüzünle, esnaflığınla rekabet yaparsan daha güzel olur. Ucuz etin yahnisi yavan olur derler. Şöyle bir gerçek var, ben bu malın toptancısıyım. Diğer bir firma benim gibi tedarikçiye mal söyler, o onu getirir. Ben ise o malın içerisinden istediğimi seçerim. Malın iyisini ben kendime seçerim. Buna sonuçta çorbaya, köfteye, sucuğa, pirzolaya yansır. Malın iyisini ben seçerim, geri kalan kısım tedarikçilere kalır, bu iş böyledir. İşin raconu budur, herkes önce kendisine iyisini ayırır.‘KALİTEMLE ONLARI YAKALACAĞIM’Ben kimseye bir şey söylemiyorum, diğer arkadaşları da yeremem. Onlar benden önce burada olmakla bir sıfır öndeler. Ben kalitemle onları yakalayacağıma ve geçeceğime inanıyorum. İnsanlar tabi bunu zamanla anlayacak. Tadarak olur bu işler.”‘SİLİVRİ NADİR GÜZELLİKTE BİR İLÇE’Silivri’ye yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Tırpan, “Silivri yatırım yapılmaya değer bir ilçe. Mesela İstanbul’da bana göre en güzel sahil ilçelerinden birisi Silivri. Artı insan mozaiği olarak Türkiye’nin her yöresinden insanın yaşadığı bir ilçe. Bu farklılık Silivri’ye güzellik katıyor. Ben iddia ediyorum, Silivri bu işten civardaki yerlerden nadir güzellikte bir ilçe” dedi.‘İŞKEMBE DE ÇOK DAHA FAZLA İDDİALIYIM’Et ürünlerinde ruhsatlı bir firması oluğunu belirten Tırpan, “Et ürünlerinde benim ruhsatlı bir firmam var Çorlu da. Ben köftede iddialıyım, sucukta iddialıyım ama esas meselemiz işkembe olduğu için bu da hepsinden fazla iddialıyım. Damak lezzetini bilenler, bir kere yediklerinde farkı görürler. Benim kendi malımı övmemle bu iş olmaz. Denemeyle belli olur ve denendiği zamanda fark ortaya çıkar. Mesela her yerde köfte var ama ben buraya gelip, bir satır köfte yemelerini isterim. Bizim kendi spesiyalimiz olan Bahrioğlu spesiyal koyduk adına, onu yemelerini isterim. Gerçekten damak tadından anlayanlar, farkı görecektir” şeklinde konuştu.‘BEN BAHARATIMI KENDİM YAPARIM’Babasının ve babasının dedesinin de mezbahacı olduğunu söyleyen Tırpan, “Ben bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Benim babam da dedem de mezbahacıydı. Benim babam bu işe ilk 1957 yılında başlıyor ama babamın dedesinin de mezbahası vardı. Ben köfte sucuğu yaparken, yaklaşık 3 ay bütün gün baharat denemesi yaptım. Ben baharatımı kendim yaparım. Bir tat yakalamaya çalıştım ve yakaladım sanıyorum çünkü müşterimiz memnun” dedi. 'MEZBAHANIN OLMASI
İLÇEYE HAREKET GETİRİR’Silivri’ye getirilmesi planlanan mezbaha ile ilgili olarak Tırpan, “Entegre bir mezbaha Silivri’ye getirilirse, yararlı olur ve köylü için istihdam olur. Artık bir eskiye dönüş var. Türkiye’de çok büyük firmalar hayvancılığa döndü. Saray Halıları, Koç’lar bu işte Türkiye’nin en büyüklerinden. Mezbahanın olması ilçeye bir hareket getirir. Şuanda en yakın Çatalca’da yapıldı çok büyük bir mezbaha, Hadımköy’de var. Değirmenköy’de ki açılsa güzel olur ama açılmaz orası. Tekirdağ’da var, burada ki mezbaha da benim kuzenimin. Malkara, Keşan, Edirne, Hayrabolu’da da var. Genelde Tekirdağ bölgesinde çok yoğun. Hayvancılıkta pazar olayı çok önemlidir. Trakya’nın en büyük hayvan pazarı Edirne Havsa’dır. Pazar olan yerde, hayvancılık olur. Köylerden, bölgelerden hayvanlar gelir. Hayvan pazarı mezbahanın yanında olursa, kesim olur orası da hareketlenir.
Mezbahanın entegre olması gerekir. Mezbaha kendi bünyesine arıtma tesisi yapmazsa açamazsınız” ifadelerini kullanarak bilgi verdi.
‘MERDİVEN ALTI ÇOK VAR’Denetim noktasında birçok eksiğin olduğunu vurgulayan Tırpan, “Ben ruhsatlı bir firmayım. Merdiven altı bu işi yapan çok insan var. Ben İSO 9000-2000 belgelerim var. Trakya’da işkembe temizleme ruhsatı olan tek firma benim. Et paketleme, parçalama olan yerler var ama işkembe ve kokoreçte temizlemeleri, mezbahalar ve ruhsatı olan firmalara yapmak zorunda. Kanun böyle. Ama şuanda çoğu firma gayri resmi çalışıyor. Ben kişileri şikayet amacıyla kesinlikle söylemiyorum, sadece kanuna açıklık getiriyorum. Mesela bir lokanta herhangi bir kasaptan et alıp, satış yapamaz. Ama tabii şuanda daha geçiş dönemi belki, ülkede bunlara dokunulmuyor. Herkes ruhsatı olan yer ile çalışmak zorunda, hastaneler de dahil” dedi.‘DAMAĞININ TADINA GÜVENEN GELSİN’Tırpan sözlerini şu şekilde sonlandırdı;
“Vatandaşlarımızı damağının tadına güvenenleri bir kez işletmemize çağırıyorum. Damağının tadına güvenenler, bir kez tattıklarında kaliteyi ve farkı anlayacaklardır.”
Varol bey çok güzel düşünmüşsünüz hayırlı ollsun Rabbim başarılı eylesin