Babayiğit, Büyükçekmece’de seçimi kazanacaklarını söyleyerek, belediye borçlarına dikkat çekti: “Enkaz aldık edebiyatına sarılmayacağız ama enkaz kalacağına da eminiz. Büyükçekmece Belediyesi’nin şuanda 200 trilyona yakın borcu olduğunu sağır sultan bile biliyor.” AK Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Aday Adayı Av. Celal Babayiğit, yerel seçimlerle ilgili YÖRÜNGE’ye özel konuştu. Başkan aday adaylarından AK Parti’nin seçim politikasına, Büyükşehir ve AK Parti olarak Büyükçekmece’ye kazandırdıklarına, yeni hizmet projelerinden mevcut CHP’li Belediye Başkanı Dr.Hasan Akgün’ü başarısız bulduğu konulara kadar her şeyi anlatan Babayiğit, “2014 yerel seçimlerinde iktidar AK Parti’dir” mesajı vererek net konuştu.İşte o röportaj: İRFAN ERMİŞ: Beylikdüzü’nde başarılı bir ilçe başkanlığı yaptınız. Peki başarıyı nerede yakaladınız?
BABAYIĞİT: Beylikdüzü’nde biz 2009’da söz konusu kadronun içerisindeydik. Epeyce ağır görevlerimiz oldu. O dönemde belediye meclis üyesi adayıydık, fakat teşkilat tecrübemizden dolayı, özellikle teşkilatın son üç aylık döneminde sandık yönetimi dediğimiz, seçim döneminde sandıklara sahip çıkmak dediğimiz en zor kısmını organize etmiştik. Gerçekten birkaç ilçe başkanlığı görevinden daha ağır bir görevdi. O anlamda ciddi bir katkımız olduğunu düşünüyorum. Beylikdüzü seçimleri o zamanlarda adeta kaybolmuş, kesin kaybedilmiş bir seçimin geri döndürülmesi gibiydi. Bizler bitmiş bir maçı geri çevirmiş gibi olduk. Bu soruya verilecek cevap basit aslında, inanmak. Orada güzel bir ekip ruhu yakalamış, bu işe inanmış, kardeşlik hukukunu üst seviyede tutan ve birbirine güvenen bir kadro ile çalıştık. Ekibin içerisinde herkesin birbirine güveni tamdı. Gerçekten bazen zor şartlar insanların motivasyonunu artırır. Yani kaybedilecek gözüyle bakılan seçimlerde insanlar bize acıyarak bakıyorlar. Biz acınacak bir durumda olmadığımızı göstermek adına bu bizim daha çok enerjimizi arttırdı. Bence işin tılsımı ne diye sorulacak olursa, işin tılsımı samimiyettir.
Birçok seçim atlattınız. Gerek referandum olsun, gerekse genel seçimlerde ilçe başkanıydınız ve başarı elde ettiniz. Büyükçekmece’ye o yüzden mi atandınız?BABAYIĞİT: Kesinlikle bunun böyle olduğunu söyleyebiliriz. İki seçimde de Cumhuriyet Halk Partili keskin arkadaşlar bana şunu söylüyorlardı: ‘Referandumda açık ara sizi yenilgiye uğratacağız. Genel seçimde yine AK Parti’nin burada işini bitireceğiz. Burada gerçek iktidar sahibi biziz. Her ne kadar belediyeyi kazansanız da biz büyükşehir meclis üyeliklerinde sizden daha çok oy almıştık. Zaten biz burada iktidarız. Siz bizden ödünç aldınız iktidarı, biz sizden onu geri alacağız.’ Onlar bunları söyleyerek bizim içimizdeki sızı sebebiyet vermişlerdi. Referandum ve genel seçimlerdeki başarıdan sonra gözlerimden yaş geldiğini çok iyi hatırlıyorum. Şimdi başa dönüyoruz. Bir insan başarıyı istiyorsa önce inanması lazım. Yüreğini, kalbini ve gönlünü ortaya koyması lazım. Biz hayatımızda şunu gördük; eğer bir yerde hesap kitap çok önde gidiyorsa, emin olalım orada yaptığın işin bereketi olmuyor. Bereket ne? Bereket bizim kültürümüzde matematiksel olarak hesap edilemeyen, mantıkla çok fazla ifade edilemeyen, rakama dökülemeyen ama bizim somut algılayışların hepsinin de üstünde gizli bir elin yardımıyla ortaya koyulan bir başarıdır aslında. Biz her iki seçimde de onu gördük ve yaşadık. Tabi bunlar kendiliğinden oluşan şeyler değil. Üst üste koyduğunuzda orada bir teşkilat samimiyetinin, teşkilat tecrübesinin birikiminin sayesinde olan şeyler. Her ikisinde de ilçe başkanıydım. Doğal olarak teşkilatımızda bizim oradaki başarımızı dikkate alarak, bize güvendiler ve Büyükçekmece’ye bizi görevlendirmeyi düşündüler. Açıkçası bu anlamda pek fazla mütevazılığa gerek yok diye düşünüyorum. Eski ilçe başkanlarımızın elbette ki bir çabası olmuştur. Onlara teşekkür etmek lazım. Büyükçekmece’de yaptığımız 2 yıllık bir ilçe başkanlığının 10 yıllık dönemde en iyi dönem olduğunu söyleyebilirim. Biz burada bir seçim yaşamadık ama bir Atasözü vardır; ‘çarşambanın gelişi perşembeden bellidir’ diye. Çarşamba belli, Beylikdüzü’nde ki üç seçim. Dolayısıyla inşallah perşembeyi de Büyükçekmece’de yaşayacağız. Kaldı ki atladığımız bir yer var. 2004 seçimlerinde ben Tepecik’te belde başkanıydım. Orada da 15 yıllık bir CHP iktidarı var. AK Parti yeni kurulmuş, çok zayıf. Gerçi genel seçimlerde başarıyı yakalamışız ama Tepecik’te seçim genel seçimlere benzemez. Burada çok güçlü bir Zeki Bora ve onun adamlarını faktörü var. Zeki Bora’nın gölgesi bile burada seçimi kazanır. Öyle yapamayız, böyle yapamayız diyerek bir ümitsizlik etrafında bugün söylediğimiz sözü o zamanda söylüyorduk. Diyorduk ki; yahu arkadaş Tepecik’e bakıyoruz, burada hizmet namına hiçbir şey yok. Vatandaş bu işten şikayetçi ve gerçekten yeni bir arayış var. Yeni bir yüz, parti ve siyaset arıyor insanlar. Başarılı olacağımız açık ve belliydi ama kimseyi inandıramıyorduk. Seçimde orada en çok çalışan arkadaşlardan birisiydik. Orada biz yüzde 50’ye yakın bir farkla seçimi kazanmıştık. Bunların hepsini üst üste koyduğumuzda ben kendime güvenerek diyorum ki; bu seçimde farklı olmayacak. İrfan Ermiş: Mart 2014’te yapılacak seçimlerde kadronuz tamam mı? Eksikleriniz giderildi mi?
BABAYIĞİT: Şimdi CHP bu ülkeye daha fazla hizmet edeceğini söylediği için ortada. Bu bir rekabet. Tabi ki bir centilmenlik havası içinde bu işi yapmak lazım. Bizim Büyükçekmece’ye ilçe başkanı olduğumuz da niye olduk seçimi kazanalım diye olduk. Biz sadece aramızda toplantı yapıp, ayrılmak için ilçe başkanı olmadık. Önümüzde bir yerel seçim vardı, biz burada yerel yönetimi kazanmak için ilçe başkanı olduk. Tabi ki bu kısa sürede tüm çalışmalarımızı buna göre yapıp, düşündük. Mahalle başkanı atarken bile, hangisi en uygunu olur diye araştırma yaparak atadık. Mahalle yönetimini de öyle kurduk. Bazı yerlerde çamurlu yolda yürüyüp, ayakları çamura batmayacak adamı mahalle başkanı yapmak gerekiyor, bazı yerlerde de yüksek topuklu ayakkabı giyen hanım efendiyi mahalle başkanı yapmamız gerekiyordu. Bunu bile biz dikkate alarak bir teşkilat yapısı kurduk. 500 tane sandığı hesaba katarak her sandıkta, 5-6 kişilik sağlam, kendisini ifade edebilecek ekibi şimdiden hazırladık. Ve bir iki tur bu arkadaşlarımızın eğitimini bile yaptık. Önümüzde sadece özetimiz var bizim. Seçime bir ay kala, iki ay kala biz özetimize bakacağız ve Büyükçekmece’de iktidar olacağız.
İrfan Ermiş: Sanki adaymış gibi sizinle sohbet ettik. Kendinizi aday gibi görüyor musunuz? BABAYIĞİT: Aday adayı olmak zaten kendini bu işe hazır hissettiğini göstermektedir. Yani bu işi herkes yapabilir ama ben daha iyi yaparım onun için adayım. Şartlar itibariyle baktığımızda da elbette bu kararı verecek olan İl ve Genel Merkez’dir. 11 aday adayımız var. Verilen karar ne olursa olsun, en son ilçe başkanı olarak burada seçimi kazanmak ya da kaybetmekte bunun hesabını bana soracaklarını biliyorum. Bende her şeyden önce Büyükçekmece’de AK Parti’nin kazanmasını hedef koyduğum için kim aday olursa olsun onun peşinden biz adaymış gibi çalışmak boynumuzun borcu ve onurdur. Şeref ve onur kelimesi çok sık kullanılacak bir şey değildir. Çok az kullanmak lazım bunu. İnanmadığınız bir şeyi söylememeniz lazım. İnandığım için söylüyorum. Elbette ki bizim partimizin karar mekanizmaları sağlıklı işler. İstişareler sonucunda karar verilecek. Ama ben bugünkü tarih itibariyle bunu en çok hak ettiğimi ve en iyi yapacağımı düşünüyor olabilirim. Bizim hedefimiz Büyükçekmece’de iktidar olmak. Başkan adayı başkası olursa bile aynı hızla peşinden koşacağız. Şuanda kamuoyunun konuştuğu iki aday ön plana çıkıyor. Recep Erol ve siz. İkinizin de belirli bir başarıları var. Recep Erol’da 2009 seçimlerini kıl payı kaybetti. Meclis üyesi sayıları arttı. Burada İlker Gürbüz iki dönem aday oldu kazanamadı. Üçüncü dönem içinde şuanda bir başvurusu yok. Peki 2004’ten beri başarı çıtasını yükselterek buraya kadar gelmişsiniz. Aday olduğunuz da ve seçimi kazandığınızda klasik enkaz devraldık edebiyatına sarılır mısınız? BABAYIĞİT: Enkaz aldık edebiyatına sarılmayacağız ama enkaz kalacağına da eminiz. Büyükçekmece Belediyesi’nin şuanda 200 Trilyona yakın borcu olduğunu sağır sultan bile biliyor. Gerçekleşen bütçesi de henüz 100 Trilyon değil. Tabi bunlar bizim için asla bir gerekçe değil. Biz AK Parti’nin siyaset geleneğini yaşatmaya çalışan bir siyasetçi olarak söylüyorum. Bizim kazandığımız yerlerde, belediyelerin nerelerden nerelere geldiği belli. Sayın Genel Başkanımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazandığında İBB perişan ve iflasın eşiğinde bir belediyeydi. Biriken çöp dağlarından, akmayan sulardan vatandaş artık İBB’nin nerelere geldiğini biliyor. Artık boğazın altından birleştirdiğimiz Marmara’yı ve 200-300 metreler konuştuğumuzda insanlar yeterli bulmuyor. Çöp toplanamıyordu ve sular akmıyordu. Dolayısıyla o anlamda kimsenin bir endişe taşıyacağını zannetmiyorum. Biz burada AK Parti’nin klasik belediye anlayışının yüzde 10’unu bile hakim kılsak. Bundan daha başarılı olur. Şuan ki mevcut Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ciddi bir rakip mi?BABAYİĞİT: Hasan (Akgün ) Bey elbette ki burada uzun süre bir belediye başkanlığı yaptığı için en kötü ihtimalle halkın mazharına ve sevgisine kavuşmuş bir insan. Bizim için en azından bu yönüyle saygıyı hak eden birisidir. Millet tercih ettiğini göre demek ki kaydeder bir tarafı var. Rakip kim olursa olsun, zaten güçlüdür ve kuvvetlidir. Rakibi hafife almak zaten akla sığacak bir iş değildir. Tabi ki ciddiye alınacak bir rakiptir. Kamuoyu araştırması yapmışsınızdır. Büyükçekmece’de yaptığınız araştırmalarda durumunuz nedir?
BABAYİĞİT: Rakam olarak ifade etmek yanlış olur. Ama yaptığımız her ankette AK Parti diğer seçimlere oranla çok daha önde ve rakibimiz CHP bunlarım hep arkasında kalıyor. AK Parti yerel seçimlerde oy oranı çok daha fazla çıkıyor.
40 OKULUN 30’UNU AK PARTİ YAPTIPeki Büyükçekmece’ye AK Parti’nin yaptığı hizmetleri başlık halinde söyler misiniz?BABAYİĞİT: Evet birkaç başlığa sığdırabiliriz. 1’incisi eğitim. Büyükçekmece’de var olan 40 okulun 30’u AK Parti eliyle yapılmış. Özel idare, milli eğitim ya da bağışçı aracılığıyla. Bunların son 7 adedi ise 2 yıl içerisinde yapılan okullar. Kayıtlar ortada bizim söylediklerimize itimat etmeyen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden kayıtlarda okulları kimin yaptığı bellidir. Bunları herkes alabilir. Biz sadece yapılan okulları söylüyoruz. Bir de esaslı tadilat ve tamirat geçiren okullar var. Bunları da hesaba katarsak var olan 40 okulu da sahiplenmemiz lazım. Okulların tamamında neredeyse yeniden yapılmış kadar tadilat yapıldı. Örneğin; Tepecik’te Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okulunun deprem güçlenmesini yapıyoruz. Okul yeniden yapılsa maliyetinin yüzde 80’ini karşılayacak bir gideri var. Hemen Kaymakamlığın karşısındaki İmam Hatip Ortaokulu dış cephe mantolama dahil yeniden yapılıyor. Kumburgaz’da ki okulun dış cephesi, bahçesi, dış duvarları, kapıları vs. üst üste koyduğumuzda her okulu sahiplene biliriz ama 10-12 tanesini bırakıyoruz. Oldu ki belediyeyle aramızda çelişik bir durum var. O zaman şu cevabı vermeleri gerekiyor. Son iki yılda biz Büyükçekmece’ye 7 okul kazandırmışız ve bunların 4’ünün bağışçısını biz bulmuşuz. Büyükçekmece’ye eğitim katkısı olduğunu söyleyen kimse bilmiyorum. O arkadaşa son iki yılda kaç okul yaptın diye sormak lazım. Sorunun cevabını versin. Bizim cevabımız net, 7 okul kazandırmışız. Bildiğimiz matematikte ki 7. Eğitimde kısaca bu. 100 BİN TONDAN FAZLA DÖKTÜKBir ilçeye kazandırılması gereken en büyük hizmetlerden birisi de yoldur, yani asfalttır. Biz yine son iki yılda 100 bin tondan fazla asfalt dökmüşüz. Tabi ki Büyükşehir Belediyesi eliyle. Biz bunu doğrudan Büyükşehir’e döktürmüşüz görevi olmamasına rağmen. Çünkü Büyükçekmece’de İBB’ye devredilmiş 1 metrekare ana halter yoktur. Tamamı ilçe belediyesinin yetkisindedir. Biz buna rağmen insanlar artık Büyükçekmece gibi bir ilçe de çamurda yürümesin dedik ve yolları toparladık. Hatta bununla yetinmedik ilçe belediyesine 5 Trilyonluk nakli yardımda bulunma kararı çıkarttırdık.DEVLET HASTANESİ TEMELİNİ ATTIKDiğer konuya gelirsek sağlık en önemli hizmetlerden bir tanesidir. Mevcut hastane polikliniğine deprem güçlendirilmesi yapıldı. Asıl önemlisi tabi ki 250 yataklı devlet hastanemizin temelini attık. 3-4 aydır inşaatı devam ediyor inşallah kısa sürede tamamlanacak. Sağlık, eğitim ve alt yapı çalışması dedik. Bunların hepsinde biz varız artı ulaşım. Beykent’teki kavşağı İBB’ye yaptırdık. Trafikte çok yoğunluk vardı. Bununla yetinmedik Büyükçekmece’de denizle göl tarafını birbirine birleştiren halk geçidi çalışması biraz uzunda sürse tamamlanmak üzere. Çünkü zeminlerin göllerin dışına çok ciddi su çıktı. Yine bu İBB’nin 1-2 yıl içerisinde yaptığı çalışmadır. Az daha geriye gidersek, Kumburgaz kavşak, Mimarsinan kavşak, Beykent-Hadımköy bağlantı yolu yine İBB tarafından yapıldı. Alt yapı ile ilgili uzun süre devam eden, Menekşe, Ahmediye ve Türkoba gibi mahallelerimizde çok ciddi sıkıntıları vardı. Yoğun takiplerimiz sonucunda bunları da hayata geçirdik. Tabi ki konu başlıklarını arttırmak mümkün. Net olan bir şey var özellikle ilçe başkanlığım dönemini kast ediyorum. Şuan ki yerel yönetimden birkaç kalem daha büyük olduğumuz ortada. Biz aslında bu anlamda Büyükçekmece’de iktidar gibi çalıştık. Ortaya koyduğumuz hizmetlerde bunu net olarak gösteriyor.
Hastanenin yeri ile ilgili bir takım açıklamalar var bunun için ne diyorsunuz?
BABAYİĞİT: Doğru. Büyükçekmece’de hastanenin yapılmasını istemeyen bir lobi var. Bunların kim olduğunu da kamuoyu biliyor. Hastane burada olmasın diye bin türlü yola başvurdular. En çok söyledikleri de çimento fabrikasını yanında hastane olur mu? Çimento fabrikası sağlığa zararlıysa, 20 yıldır o zaman burada 100 bin insanın sağlığıyla oynanıyor. Bunlara ses çıkarmayan insanlara sormak lazım. Biz hastaneye oraya yapmakla ilçeye bir şey daha kazandırdık. Sadece hastane yapmakla kalmadık. Büyükçekmece’nin sağlık sorununa da el attık. Artık çimento fabrikası imalat yapacaksa kardeşim, ya doğru düzgün bir tedbir alacak bacasını adam gibi çalıştıracak, o çevredeki insanlar sağlık problemi yaşamayacak ya da o fabrika oradan kaldırılacak. Doğrusu budur. Hastane yerini tartışmak insan mantığıyla dalga geçmek gibi bir şeydir. AK Parti hiçbir yerde bitiremeyeceği işin temelini atmadı. Ve AK Parti eliyle bitirilemeyen bir tek proje yok dahası bitirilen yüzbinlerce proje var. Hiçbir yerde olmayacak bir şeyin burada olacağını beklemek doğru değil. Süresi belli, ihale süresi 2 yıl ama biz şunu biliyoruz. İşi takip ederseniz süre uzamaz kısalır. Niyetimiz 16-17 aylık bir sürece hizmete başlamak. Yer konusunda, başka bir yer mi bulamadık demişsiniz?
BABAYİĞİT: Sadece Büyükçekmece’de değil, Türkiye’nin her yerinde tüm bakanlıklar hizmeti getirirken bir tek şart koşuyor. Diyorlar ki biz zaten öyle ya da böyle bir kısıtlı bütçe ile hizmet yapıyoruz. Arsaları kamulaştırma parası ödeyip, paramızı çarçur etmek istemiyoruz. Türkiye’de ilçelerde devlet CHP’li veya MHP’li belediyede yer bulurken, Büyükçekmece’de on yıldır doğru düzgün bir arsa bulamıyorsa, arsaların hepsi satılığa çıkartılıyorsa bu sorunu cevabını ilgilisine sormak gerek. Büyükçekmece Süleyman Demirel’in, ‘Petrol var da biz mi içtik’ dediği gibi yani bakanlığa arsa tahsis edildi de bakanlık bunu kabul mü etmedi? Yok başka arsa tahsis edilmediği için doğal olarak elimizde hazineye ait olan yer orasıydı, elbette ki orada olması gerekirdi. Sebebi budur.
Dediniz ki Büyükçekmece Belediyesi’nin 200 Trilyon borcu var. 100 Trilyona yakın yıllık bütçesi var. İki senelik bir borç var yani. Hiçbir harcama yapılmasa borç anca ödenir. Belediye Meclisi’nde sizlerin sayısı fazla, şuana kadar belediyenin yapmış olduğu icraatlardan, iktidardasınız bakanlıklar sizde, usulsüz harcandı diyorsanız neden inceleme başlatmadınız? Ya da başlanmış olan bir inceleme var mı? Meclis üyeleriniz aracılığıyla mahkemeye verdiğiniz bir konu var mı?Biz mecliste fazla değiliz. CHP, bağımsız meclis üyeleriyle değerlendirildiğinde bizden fazla. Belediyenin bütçe değerlendirilmesi, bütçeyi kullanma biçimi, biz buna idari hukukta yerindelik denetimi diyoruz. Yani yargı yoluyla, müfettişle yerindelik denetimi yapamazsınız. Belediye isterse paranın tamamına ağaç dikmek istiyorum derse kullanabilir ya da paranın tamamıyla o ilçede koca bir kule yapabilir. Bir milyar dolarlık bir kule yapar, sokaklar çamurdan geçilmez, çöpler toplanmaz ve bir tane banka bank bile koymayabilir. Biz buna yerindelik denetimi diyoruz. Bu denetim hukuken yapılmayacağı için belediyenin bu işlevleriyle ilgili bir şikayette bulunamazdık. Demokrasiler biraz bedel ödenen rejimlerdir. Halk beş yılda bir gider tercihini yapar, belediye başkanını seçer. Başkan isterse o şehrin alt yapısını yapar yolunu yapar, isterse hiç lüzumu olmayan bir kule inşaatı yapar. Bir milyar kadar parayı oraya harcar. Büyükçekmece’de de olan budur. Ya da on liraya mal edilecek bir şeyi 200 liraya mal eder, sen bunun neden 200 liraya mal ettin diyemeyiz. İhaleye çıkarttır der. En düşük fiyatı bu verdi ondan buna verdik diyebilir. Hukuken de hiç bir şey yapamazsınız. Bu nedenle hukuken bir şikayette bulunamadık. Kararı millet verecek. Eğer bütçe idaresini doğru buluyorsa, başarılı buluyorsa diyorsa ve iyi yönetti diyorsa millet biz bunları kamuoyu ile paylaşacağız. Seçimlerde oyunu kullanacak millet, biz ondan sonra bir çalışma başlatacağız. Liman ne olacak peki?
BABAYİĞİT: Liman hukuka uygun bir hale getirilince devletin kuruluşları tarafından devam ettirilecek. Hukuka aykırılık durumu giderilemezse yıkılma durumu olabilir.
BABAYIĞİT: Beylikdüzü’nde biz 2009’da söz konusu kadronun içerisindeydik. Epeyce ağır görevlerimiz oldu. O dönemde belediye meclis üyesi adayıydık, fakat teşkilat tecrübemizden dolayı, özellikle teşkilatın son üç aylık döneminde sandık yönetimi dediğimiz, seçim döneminde sandıklara sahip çıkmak dediğimiz en zor kısmını organize etmiştik. Gerçekten birkaç ilçe başkanlığı görevinden daha ağır bir görevdi. O anlamda ciddi bir katkımız olduğunu düşünüyorum. Beylikdüzü seçimleri o zamanlarda adeta kaybolmuş, kesin kaybedilmiş bir seçimin geri döndürülmesi gibiydi. Bizler bitmiş bir maçı geri çevirmiş gibi olduk. Bu soruya verilecek cevap basit aslında, inanmak. Orada güzel bir ekip ruhu yakalamış, bu işe inanmış, kardeşlik hukukunu üst seviyede tutan ve birbirine güvenen bir kadro ile çalıştık. Ekibin içerisinde herkesin birbirine güveni tamdı. Gerçekten bazen zor şartlar insanların motivasyonunu artırır. Yani kaybedilecek gözüyle bakılan seçimlerde insanlar bize acıyarak bakıyorlar. Biz acınacak bir durumda olmadığımızı göstermek adına bu bizim daha çok enerjimizi arttırdı. Bence işin tılsımı ne diye sorulacak olursa, işin tılsımı samimiyettir.
Birçok seçim atlattınız. Gerek referandum olsun, gerekse genel seçimlerde ilçe başkanıydınız ve başarı elde ettiniz. Büyükçekmece’ye o yüzden mi atandınız?BABAYIĞİT: Kesinlikle bunun böyle olduğunu söyleyebiliriz. İki seçimde de Cumhuriyet Halk Partili keskin arkadaşlar bana şunu söylüyorlardı: ‘Referandumda açık ara sizi yenilgiye uğratacağız. Genel seçimde yine AK Parti’nin burada işini bitireceğiz. Burada gerçek iktidar sahibi biziz. Her ne kadar belediyeyi kazansanız da biz büyükşehir meclis üyeliklerinde sizden daha çok oy almıştık. Zaten biz burada iktidarız. Siz bizden ödünç aldınız iktidarı, biz sizden onu geri alacağız.’ Onlar bunları söyleyerek bizim içimizdeki sızı sebebiyet vermişlerdi. Referandum ve genel seçimlerdeki başarıdan sonra gözlerimden yaş geldiğini çok iyi hatırlıyorum. Şimdi başa dönüyoruz. Bir insan başarıyı istiyorsa önce inanması lazım. Yüreğini, kalbini ve gönlünü ortaya koyması lazım. Biz hayatımızda şunu gördük; eğer bir yerde hesap kitap çok önde gidiyorsa, emin olalım orada yaptığın işin bereketi olmuyor. Bereket ne? Bereket bizim kültürümüzde matematiksel olarak hesap edilemeyen, mantıkla çok fazla ifade edilemeyen, rakama dökülemeyen ama bizim somut algılayışların hepsinin de üstünde gizli bir elin yardımıyla ortaya koyulan bir başarıdır aslında. Biz her iki seçimde de onu gördük ve yaşadık. Tabi bunlar kendiliğinden oluşan şeyler değil. Üst üste koyduğunuzda orada bir teşkilat samimiyetinin, teşkilat tecrübesinin birikiminin sayesinde olan şeyler. Her ikisinde de ilçe başkanıydım. Doğal olarak teşkilatımızda bizim oradaki başarımızı dikkate alarak, bize güvendiler ve Büyükçekmece’ye bizi görevlendirmeyi düşündüler. Açıkçası bu anlamda pek fazla mütevazılığa gerek yok diye düşünüyorum. Eski ilçe başkanlarımızın elbette ki bir çabası olmuştur. Onlara teşekkür etmek lazım. Büyükçekmece’de yaptığımız 2 yıllık bir ilçe başkanlığının 10 yıllık dönemde en iyi dönem olduğunu söyleyebilirim. Biz burada bir seçim yaşamadık ama bir Atasözü vardır; ‘çarşambanın gelişi perşembeden bellidir’ diye. Çarşamba belli, Beylikdüzü’nde ki üç seçim. Dolayısıyla inşallah perşembeyi de Büyükçekmece’de yaşayacağız. Kaldı ki atladığımız bir yer var. 2004 seçimlerinde ben Tepecik’te belde başkanıydım. Orada da 15 yıllık bir CHP iktidarı var. AK Parti yeni kurulmuş, çok zayıf. Gerçi genel seçimlerde başarıyı yakalamışız ama Tepecik’te seçim genel seçimlere benzemez. Burada çok güçlü bir Zeki Bora ve onun adamlarını faktörü var. Zeki Bora’nın gölgesi bile burada seçimi kazanır. Öyle yapamayız, böyle yapamayız diyerek bir ümitsizlik etrafında bugün söylediğimiz sözü o zamanda söylüyorduk. Diyorduk ki; yahu arkadaş Tepecik’e bakıyoruz, burada hizmet namına hiçbir şey yok. Vatandaş bu işten şikayetçi ve gerçekten yeni bir arayış var. Yeni bir yüz, parti ve siyaset arıyor insanlar. Başarılı olacağımız açık ve belliydi ama kimseyi inandıramıyorduk. Seçimde orada en çok çalışan arkadaşlardan birisiydik. Orada biz yüzde 50’ye yakın bir farkla seçimi kazanmıştık. Bunların hepsini üst üste koyduğumuzda ben kendime güvenerek diyorum ki; bu seçimde farklı olmayacak. İrfan Ermiş: Mart 2014’te yapılacak seçimlerde kadronuz tamam mı? Eksikleriniz giderildi mi?
BABAYIĞİT: Şimdi CHP bu ülkeye daha fazla hizmet edeceğini söylediği için ortada. Bu bir rekabet. Tabi ki bir centilmenlik havası içinde bu işi yapmak lazım. Bizim Büyükçekmece’ye ilçe başkanı olduğumuz da niye olduk seçimi kazanalım diye olduk. Biz sadece aramızda toplantı yapıp, ayrılmak için ilçe başkanı olmadık. Önümüzde bir yerel seçim vardı, biz burada yerel yönetimi kazanmak için ilçe başkanı olduk. Tabi ki bu kısa sürede tüm çalışmalarımızı buna göre yapıp, düşündük. Mahalle başkanı atarken bile, hangisi en uygunu olur diye araştırma yaparak atadık. Mahalle yönetimini de öyle kurduk. Bazı yerlerde çamurlu yolda yürüyüp, ayakları çamura batmayacak adamı mahalle başkanı yapmak gerekiyor, bazı yerlerde de yüksek topuklu ayakkabı giyen hanım efendiyi mahalle başkanı yapmamız gerekiyordu. Bunu bile biz dikkate alarak bir teşkilat yapısı kurduk. 500 tane sandığı hesaba katarak her sandıkta, 5-6 kişilik sağlam, kendisini ifade edebilecek ekibi şimdiden hazırladık. Ve bir iki tur bu arkadaşlarımızın eğitimini bile yaptık. Önümüzde sadece özetimiz var bizim. Seçime bir ay kala, iki ay kala biz özetimize bakacağız ve Büyükçekmece’de iktidar olacağız.
İrfan Ermiş: Sanki adaymış gibi sizinle sohbet ettik. Kendinizi aday gibi görüyor musunuz? BABAYIĞİT: Aday adayı olmak zaten kendini bu işe hazır hissettiğini göstermektedir. Yani bu işi herkes yapabilir ama ben daha iyi yaparım onun için adayım. Şartlar itibariyle baktığımızda da elbette bu kararı verecek olan İl ve Genel Merkez’dir. 11 aday adayımız var. Verilen karar ne olursa olsun, en son ilçe başkanı olarak burada seçimi kazanmak ya da kaybetmekte bunun hesabını bana soracaklarını biliyorum. Bende her şeyden önce Büyükçekmece’de AK Parti’nin kazanmasını hedef koyduğum için kim aday olursa olsun onun peşinden biz adaymış gibi çalışmak boynumuzun borcu ve onurdur. Şeref ve onur kelimesi çok sık kullanılacak bir şey değildir. Çok az kullanmak lazım bunu. İnanmadığınız bir şeyi söylememeniz lazım. İnandığım için söylüyorum. Elbette ki bizim partimizin karar mekanizmaları sağlıklı işler. İstişareler sonucunda karar verilecek. Ama ben bugünkü tarih itibariyle bunu en çok hak ettiğimi ve en iyi yapacağımı düşünüyor olabilirim. Bizim hedefimiz Büyükçekmece’de iktidar olmak. Başkan adayı başkası olursa bile aynı hızla peşinden koşacağız. Şuanda kamuoyunun konuştuğu iki aday ön plana çıkıyor. Recep Erol ve siz. İkinizin de belirli bir başarıları var. Recep Erol’da 2009 seçimlerini kıl payı kaybetti. Meclis üyesi sayıları arttı. Burada İlker Gürbüz iki dönem aday oldu kazanamadı. Üçüncü dönem içinde şuanda bir başvurusu yok. Peki 2004’ten beri başarı çıtasını yükselterek buraya kadar gelmişsiniz. Aday olduğunuz da ve seçimi kazandığınızda klasik enkaz devraldık edebiyatına sarılır mısınız? BABAYIĞİT: Enkaz aldık edebiyatına sarılmayacağız ama enkaz kalacağına da eminiz. Büyükçekmece Belediyesi’nin şuanda 200 Trilyona yakın borcu olduğunu sağır sultan bile biliyor. Gerçekleşen bütçesi de henüz 100 Trilyon değil. Tabi bunlar bizim için asla bir gerekçe değil. Biz AK Parti’nin siyaset geleneğini yaşatmaya çalışan bir siyasetçi olarak söylüyorum. Bizim kazandığımız yerlerde, belediyelerin nerelerden nerelere geldiği belli. Sayın Genel Başkanımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazandığında İBB perişan ve iflasın eşiğinde bir belediyeydi. Biriken çöp dağlarından, akmayan sulardan vatandaş artık İBB’nin nerelere geldiğini biliyor. Artık boğazın altından birleştirdiğimiz Marmara’yı ve 200-300 metreler konuştuğumuzda insanlar yeterli bulmuyor. Çöp toplanamıyordu ve sular akmıyordu. Dolayısıyla o anlamda kimsenin bir endişe taşıyacağını zannetmiyorum. Biz burada AK Parti’nin klasik belediye anlayışının yüzde 10’unu bile hakim kılsak. Bundan daha başarılı olur. Şuan ki mevcut Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ciddi bir rakip mi?BABAYİĞİT: Hasan (Akgün ) Bey elbette ki burada uzun süre bir belediye başkanlığı yaptığı için en kötü ihtimalle halkın mazharına ve sevgisine kavuşmuş bir insan. Bizim için en azından bu yönüyle saygıyı hak eden birisidir. Millet tercih ettiğini göre demek ki kaydeder bir tarafı var. Rakip kim olursa olsun, zaten güçlüdür ve kuvvetlidir. Rakibi hafife almak zaten akla sığacak bir iş değildir. Tabi ki ciddiye alınacak bir rakiptir. Kamuoyu araştırması yapmışsınızdır. Büyükçekmece’de yaptığınız araştırmalarda durumunuz nedir?
BABAYİĞİT: Rakam olarak ifade etmek yanlış olur. Ama yaptığımız her ankette AK Parti diğer seçimlere oranla çok daha önde ve rakibimiz CHP bunlarım hep arkasında kalıyor. AK Parti yerel seçimlerde oy oranı çok daha fazla çıkıyor.
40 OKULUN 30’UNU AK PARTİ YAPTIPeki Büyükçekmece’ye AK Parti’nin yaptığı hizmetleri başlık halinde söyler misiniz?BABAYİĞİT: Evet birkaç başlığa sığdırabiliriz. 1’incisi eğitim. Büyükçekmece’de var olan 40 okulun 30’u AK Parti eliyle yapılmış. Özel idare, milli eğitim ya da bağışçı aracılığıyla. Bunların son 7 adedi ise 2 yıl içerisinde yapılan okullar. Kayıtlar ortada bizim söylediklerimize itimat etmeyen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden kayıtlarda okulları kimin yaptığı bellidir. Bunları herkes alabilir. Biz sadece yapılan okulları söylüyoruz. Bir de esaslı tadilat ve tamirat geçiren okullar var. Bunları da hesaba katarsak var olan 40 okulu da sahiplenmemiz lazım. Okulların tamamında neredeyse yeniden yapılmış kadar tadilat yapıldı. Örneğin; Tepecik’te Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okulunun deprem güçlenmesini yapıyoruz. Okul yeniden yapılsa maliyetinin yüzde 80’ini karşılayacak bir gideri var. Hemen Kaymakamlığın karşısındaki İmam Hatip Ortaokulu dış cephe mantolama dahil yeniden yapılıyor. Kumburgaz’da ki okulun dış cephesi, bahçesi, dış duvarları, kapıları vs. üst üste koyduğumuzda her okulu sahiplene biliriz ama 10-12 tanesini bırakıyoruz. Oldu ki belediyeyle aramızda çelişik bir durum var. O zaman şu cevabı vermeleri gerekiyor. Son iki yılda biz Büyükçekmece’ye 7 okul kazandırmışız ve bunların 4’ünün bağışçısını biz bulmuşuz. Büyükçekmece’ye eğitim katkısı olduğunu söyleyen kimse bilmiyorum. O arkadaşa son iki yılda kaç okul yaptın diye sormak lazım. Sorunun cevabını versin. Bizim cevabımız net, 7 okul kazandırmışız. Bildiğimiz matematikte ki 7. Eğitimde kısaca bu. 100 BİN TONDAN FAZLA DÖKTÜKBir ilçeye kazandırılması gereken en büyük hizmetlerden birisi de yoldur, yani asfalttır. Biz yine son iki yılda 100 bin tondan fazla asfalt dökmüşüz. Tabi ki Büyükşehir Belediyesi eliyle. Biz bunu doğrudan Büyükşehir’e döktürmüşüz görevi olmamasına rağmen. Çünkü Büyükçekmece’de İBB’ye devredilmiş 1 metrekare ana halter yoktur. Tamamı ilçe belediyesinin yetkisindedir. Biz buna rağmen insanlar artık Büyükçekmece gibi bir ilçe de çamurda yürümesin dedik ve yolları toparladık. Hatta bununla yetinmedik ilçe belediyesine 5 Trilyonluk nakli yardımda bulunma kararı çıkarttırdık.DEVLET HASTANESİ TEMELİNİ ATTIKDiğer konuya gelirsek sağlık en önemli hizmetlerden bir tanesidir. Mevcut hastane polikliniğine deprem güçlendirilmesi yapıldı. Asıl önemlisi tabi ki 250 yataklı devlet hastanemizin temelini attık. 3-4 aydır inşaatı devam ediyor inşallah kısa sürede tamamlanacak. Sağlık, eğitim ve alt yapı çalışması dedik. Bunların hepsinde biz varız artı ulaşım. Beykent’teki kavşağı İBB’ye yaptırdık. Trafikte çok yoğunluk vardı. Bununla yetinmedik Büyükçekmece’de denizle göl tarafını birbirine birleştiren halk geçidi çalışması biraz uzunda sürse tamamlanmak üzere. Çünkü zeminlerin göllerin dışına çok ciddi su çıktı. Yine bu İBB’nin 1-2 yıl içerisinde yaptığı çalışmadır. Az daha geriye gidersek, Kumburgaz kavşak, Mimarsinan kavşak, Beykent-Hadımköy bağlantı yolu yine İBB tarafından yapıldı. Alt yapı ile ilgili uzun süre devam eden, Menekşe, Ahmediye ve Türkoba gibi mahallelerimizde çok ciddi sıkıntıları vardı. Yoğun takiplerimiz sonucunda bunları da hayata geçirdik. Tabi ki konu başlıklarını arttırmak mümkün. Net olan bir şey var özellikle ilçe başkanlığım dönemini kast ediyorum. Şuan ki yerel yönetimden birkaç kalem daha büyük olduğumuz ortada. Biz aslında bu anlamda Büyükçekmece’de iktidar gibi çalıştık. Ortaya koyduğumuz hizmetlerde bunu net olarak gösteriyor.
Hastanenin yeri ile ilgili bir takım açıklamalar var bunun için ne diyorsunuz?
BABAYİĞİT: Doğru. Büyükçekmece’de hastanenin yapılmasını istemeyen bir lobi var. Bunların kim olduğunu da kamuoyu biliyor. Hastane burada olmasın diye bin türlü yola başvurdular. En çok söyledikleri de çimento fabrikasını yanında hastane olur mu? Çimento fabrikası sağlığa zararlıysa, 20 yıldır o zaman burada 100 bin insanın sağlığıyla oynanıyor. Bunlara ses çıkarmayan insanlara sormak lazım. Biz hastaneye oraya yapmakla ilçeye bir şey daha kazandırdık. Sadece hastane yapmakla kalmadık. Büyükçekmece’nin sağlık sorununa da el attık. Artık çimento fabrikası imalat yapacaksa kardeşim, ya doğru düzgün bir tedbir alacak bacasını adam gibi çalıştıracak, o çevredeki insanlar sağlık problemi yaşamayacak ya da o fabrika oradan kaldırılacak. Doğrusu budur. Hastane yerini tartışmak insan mantığıyla dalga geçmek gibi bir şeydir. AK Parti hiçbir yerde bitiremeyeceği işin temelini atmadı. Ve AK Parti eliyle bitirilemeyen bir tek proje yok dahası bitirilen yüzbinlerce proje var. Hiçbir yerde olmayacak bir şeyin burada olacağını beklemek doğru değil. Süresi belli, ihale süresi 2 yıl ama biz şunu biliyoruz. İşi takip ederseniz süre uzamaz kısalır. Niyetimiz 16-17 aylık bir sürece hizmete başlamak. Yer konusunda, başka bir yer mi bulamadık demişsiniz?
BABAYİĞİT: Sadece Büyükçekmece’de değil, Türkiye’nin her yerinde tüm bakanlıklar hizmeti getirirken bir tek şart koşuyor. Diyorlar ki biz zaten öyle ya da böyle bir kısıtlı bütçe ile hizmet yapıyoruz. Arsaları kamulaştırma parası ödeyip, paramızı çarçur etmek istemiyoruz. Türkiye’de ilçelerde devlet CHP’li veya MHP’li belediyede yer bulurken, Büyükçekmece’de on yıldır doğru düzgün bir arsa bulamıyorsa, arsaların hepsi satılığa çıkartılıyorsa bu sorunu cevabını ilgilisine sormak gerek. Büyükçekmece Süleyman Demirel’in, ‘Petrol var da biz mi içtik’ dediği gibi yani bakanlığa arsa tahsis edildi de bakanlık bunu kabul mü etmedi? Yok başka arsa tahsis edilmediği için doğal olarak elimizde hazineye ait olan yer orasıydı, elbette ki orada olması gerekirdi. Sebebi budur.
Dediniz ki Büyükçekmece Belediyesi’nin 200 Trilyon borcu var. 100 Trilyona yakın yıllık bütçesi var. İki senelik bir borç var yani. Hiçbir harcama yapılmasa borç anca ödenir. Belediye Meclisi’nde sizlerin sayısı fazla, şuana kadar belediyenin yapmış olduğu icraatlardan, iktidardasınız bakanlıklar sizde, usulsüz harcandı diyorsanız neden inceleme başlatmadınız? Ya da başlanmış olan bir inceleme var mı? Meclis üyeleriniz aracılığıyla mahkemeye verdiğiniz bir konu var mı?Biz mecliste fazla değiliz. CHP, bağımsız meclis üyeleriyle değerlendirildiğinde bizden fazla. Belediyenin bütçe değerlendirilmesi, bütçeyi kullanma biçimi, biz buna idari hukukta yerindelik denetimi diyoruz. Yani yargı yoluyla, müfettişle yerindelik denetimi yapamazsınız. Belediye isterse paranın tamamına ağaç dikmek istiyorum derse kullanabilir ya da paranın tamamıyla o ilçede koca bir kule yapabilir. Bir milyar dolarlık bir kule yapar, sokaklar çamurdan geçilmez, çöpler toplanmaz ve bir tane banka bank bile koymayabilir. Biz buna yerindelik denetimi diyoruz. Bu denetim hukuken yapılmayacağı için belediyenin bu işlevleriyle ilgili bir şikayette bulunamazdık. Demokrasiler biraz bedel ödenen rejimlerdir. Halk beş yılda bir gider tercihini yapar, belediye başkanını seçer. Başkan isterse o şehrin alt yapısını yapar yolunu yapar, isterse hiç lüzumu olmayan bir kule inşaatı yapar. Bir milyar kadar parayı oraya harcar. Büyükçekmece’de de olan budur. Ya da on liraya mal edilecek bir şeyi 200 liraya mal eder, sen bunun neden 200 liraya mal ettin diyemeyiz. İhaleye çıkarttır der. En düşük fiyatı bu verdi ondan buna verdik diyebilir. Hukuken de hiç bir şey yapamazsınız. Bu nedenle hukuken bir şikayette bulunamadık. Kararı millet verecek. Eğer bütçe idaresini doğru buluyorsa, başarılı buluyorsa diyorsa ve iyi yönetti diyorsa millet biz bunları kamuoyu ile paylaşacağız. Seçimlerde oyunu kullanacak millet, biz ondan sonra bir çalışma başlatacağız. Liman ne olacak peki?
BABAYİĞİT: Liman hukuka uygun bir hale getirilince devletin kuruluşları tarafından devam ettirilecek. Hukuka aykırılık durumu giderilemezse yıkılma durumu olabilir.